Bilodo sakin bir hayat süren yirmi yedi yaşında bir postacıdır. Elektronik posta ve telefon çağında hâlâ mektuplaşmayı sürdürenler son derece ilgisini çekmektedir ve ne zaman şahsi bir mektup taşısa teslim etmeden önce okumak gibi kötü bir alışkanlığı vardır. Bu alışkanlık bir şaire düzenli olarak haiku gönderen Ségolène'in mektuplaşmalarına şahit olmasını sağlar. Bilodo'nun bir bilinmeyene -Ségolène'e- karşı beslediği aşk gerçeklikten uzak bir şekilde büyürken tuhaf bir talihsizlik zinciri ona tam da ihtiyaç duyduğu anda büyük bir fırsat sunar. Ve Bilodo kişiliğini ve hayatını tamamen değiştirecek bir döngünün içerisinde kendini bulur.