Yapay zeka tarafından yönetilen bir dünya duygularından arındırılmış insanlar ve o insanlara aşkı yeniden hatırlatan uyarıcı bir madde. Güneşi Yanında Taşıyan Adam 2013'de FABİSAD'ın düzenlediği Gio Ödülleri'nde öykü birincisi olan G. Berkkam'ın ilk romanı. Cüretkar ve sürekleyici kurgusuyla Türkiye'de yazılmaya pek cesaret edilemeyen distopya ve bilimkurgu türlerini ustalıkla harmanlıyor. Derinlikli karakterler ve başarılı diyaloglarla ortaya kolay kolay unutulmayacak bir kitap çıkıyor.
"Dünya'da bireyselcilik yaygın ve baskın bir hâl almaya başladıkça Mars halkı hayat mücadelesi içinde bu kavramdan gittikçe uzaklaşmıştı. Kişisel çıkar savaşları yaratılmaya başlanan bencil nesiller onlardan çok uzaktı. Mars tarihini bilen herkes bunu bilirdi. Onlar gelişmeye devam ederken Dünya savaşlarla parçalara ayrılmıştı. Sonra dağılan ülkeler ve toplumlar dev devletler tarafından yere saçılmış boncuklar gibi toplanmıştı. İşte Dünya ile ilişkiler o dönem koptu. Mars halkı bu iğrenç açgözlü çıkar virüsünün Mars'a bulaşmasını ve onun elinde oyuncak olmayı kabul edemezdi. Sonra Nuit doğdu. Dünyayı kurtaran bir yapay zeka. Düşünüyor gelişiyor tamamen doğru kararlar alıyordu. Acımadan dünyayı pisliklerden temizledi çok geçmeden tüm boncukları tek bir ipe dizerek tacı başına geçirdi. İnsanlar için onun yönetimi bir kurtuluştu. İnsanları ırklarına göre ayırmadan sınırlarla ayrılmayan dev bir global sistem oluşturdu. Hiçbir şey hırstan gözü dönmüş bir şekilde insanları yöneten devletlerin zulmünden daha kötü olamazdı. Nuit hepsini satranç oynar gibi tek tek yok etti. Onun hükümdarlığını kabul etmeyen tüm liderleri öldürdü. Tek mutlak ve ölümsüz lider kendi kusursuz dünyasını yarattı."