Yaşamın çelişki ve çatışmalarla biçimlenen dinamikleri edebî yapıtlarda sanatsal anlatımla imgelem dünyamızı zenginleştirir. İsa Hacıhasanoğlu'nun "Çember" romanında insan ilişkilerindeki sorunların toplumsal ve sınıfsal bir zemin üzerinde oluşum süreçleri ve bunları aşmaya yönelik bireylerin yol arayışları gerçekçi biçimde işlenmiştir.
Doğa ve toplumdaki her değeri kâr uğruna yağmalamaya odaklananlarla canlılığın sürdürülebilir koşulları için direnenlerin çatışmasıyla başlayan roman basındaki tekelleşme ve akademideki yozlaşmaya karşı özgür gazeteciliğin konumunu/duruşunu betimleyerek gelişiyor. Darbe ve baskı dönemlerinde yaşanan büyük acılar ve onurlu direnişler yanında toplum ve bireyde oluşan dalgalanma ve başkalaşımların da işlendiği romanda sürgünde yaşayan insanların dünyası da betimleniyor. Toprağın bilgi ve sezgiyle dokuduğu bilge insanın "faili belli cinayeti"nden Gezi direnişine kadar genişleyen olay ve durum zenginliğinde biçimlenen Turgut'la Selen'in kendi iç dünyalarını deşerek keşfetme koşulları okurun sevgi ve aşk üzerine yeniden düşünmesini sağlayacak bir kıvılcım taşıyor.
İsa Hacıhasanoğlu ilk romanıyla insanı çemberini kırmanın dinamiklerini oluşturmaya davet ediyor bir bakıma. Karakter yaratma ve nedensellik bakımından başarılı bir roman Çember.
Müslüm Kabadayı