Şair tam kapıdan çıkacakken durur ve müfettişe:
"Siz Ömer Hayyam adını duydunuz mu?" diye sorar.
Müfettiş tanımış olmanın verdiği mağrur bir duruşla cevap verir:
"Kim duymaz Hayyam'ı?"
Şair:
"Hayyam zamanında İran Hükümdarı kimdi?" diye sorar.
Müfettiş şaşırır.
Şair konuşmasını sürdürür "Görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama Hükümdar'ı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak" der ve çıkar.
Bir şiir bir yazı bir kitap dolayısıyla bir eser bırakan hiçbir sanatçı unutulmaz;
Bir buluşa imza atan mucit bir yenilik getiren ilim adamı unutulmaz;
Ancak bunların hakkını vermeyen sözde devlet adamları sözde politikacılar unutulmaya mahkûmdur.