Zaman yine geceye yokluğunun en ağır vurduğu saatlere doğru ilerliyor. Hayalin olanca netliğiyle sahnedeki yerini alıyor. Her zamanki gibi çok güzelsin. Başkalaşıyorum. Teslim oluyorum sana bir kez daha. Seçeneğim yok aslında; ama olsaydı böyle bir kaçışı bir an için düşünmeyi bile sana ihanet sayardım. Seninleyim yine sen oldum. Başkalaştıkça aslıma döndüm. Sana döndüm kendim oldum. Yokluğun en ileri boyutuyla tenime iyice sokuluyor böyle bir yangında varlığını bütün güzelliğiyle duyumsuyorum. Her gece binlerce kez yinelenen bu sahnelerde yokluğun ne kadar yakıcıysa varlığın onunla yarışan bir serinlik oluyor yüzümde. Amansız bir çaşıtmanın ortasında nasıl korumasızım. (Seninleyim ve korumasızım yalnızım. Ne mütliş bir çelişkidir bu!) Gözlerimi kapatıyorum. Artık susma vaktidir. Bir yoksun bir varsın; ama en çok yoksun. Başım dönüyor. Sevgili(m)! Ömrümün varı! Ey hayal! Seni seviyorum.