Kültür Teorileri modern antropolojiyi şekillendirmiş alana damgasını vurmuş olan antropologları ve onlar etrafında gelişen başlıca teorileri ele alıyor. Antropolojik teoriye dair metinler genellikle kişilerden çok düşünceleri vurgular niteliktedir fakat bu kitap düşüncelerin kendi başlarına boşlukta varolmayıp kişilerin tecrübelerinde şekil bulduklarından hareketle düşünürlerin yaşamlarıyla teorik düşüncelerinin ayrılmaz ilişkisine odaklanarak farklı bir yaklaşım getiriyor. Ortak bir nitelik taşıyan herkese ve bütün bir bilim alanına malolan teorik görüşler başlangıçta birilerinin derinlemesine yoğunlaştıkları sahadaki dönüşümleriyle ürettikleri açıklamalardır. Geniş bir varlığa sahip olan kültürün işlevi yapısalcılık ilerleme fikri organizma analojisi sembolik anlamlar pratiğin antropolojisi kültürel materyalizm gibi açıklamalar böyle ortaya çıkmış teorilerdir. Kültür Teorileri bütün bu teorilerin ortaya çıkış serüvenini sonraki olgunlaşma süreçleriyle içiçe bir şekilde kişisel yaşamlardan toplumsal açıklamalara sürekli geçişlerle ele alıyor ve büyük teorileri yalın bir dille ama derinliğini kaybettirmeksizin anlatıyor.
Antropolojik alan çalışması tecrübesi büyük önem taşır. Tekrar tekrar görülecektir ki antropologlar teorik konumlarını başka bir kültürü anlamaya çalışırken edinmektedirler. Benedict ve Zuni Mead ve Samoa Radcliffle-Brown ve Andamanlar Malinowski ve Trobriand Adalılar Evans-Pritchard ve Azandeler Steward ve Shoshone Harris ve kırsal Brezilyalılar Turner ve Ndembular Geertz ve Javalılar Fernandez ve Fanglar Ortner ve Sherpalar Bourdieu ve Cezayir Sahlins ve tarihi Okyanusya gibi araştırma yapılan yer bağlamında oluşan diyalektik bir ilişki söz konusudur. Genel teori tartışmalarında alan çalışmasının öznel tecrübelere dayanan bağlamı çok sık olarak göz ardı edilmektedir. Bu anlaşılmaz bir şeydir çünkü antropolojinin sosyal bilimlere yaptığı en önemli katkı böylesi bir tecrübe içeren etnografik araştırmadır ve entelektüel yaşama dair en kalıcı etkisi ise başka kültürel tecrübelere dair yaptığı aktarımlrdır.
Bu kitap bütün bu anlaşılmazlıkları ortadan kaldırmak bu alanı derinlemesine anlamak büyük isimlerle ve onlarla başlayıp büyük bir gelişme gösteren bütün bir antropolojik düşünümsel birikimle aracısız yüzyüze gelmek böylelikle güçlü bir temel inşa etmek isteyenler için eşsiz bir kaynak bulunmaz bir başlangıç niteliğindedir.