Bilgi çağı ve her geçen gün hızlanan yaşam olumlu yönlerinin yanında birçok riski de beraberinde getirmiştir. Birey teknoloji ve hız karşısında büyük bir çaresizlik duygusu ile baş başa kalmış gerekli hukuki korumalar da genellikle bu hızı yakalayamamış sonradan imdada yetişmişlerdir. Teknolojik gelişmelerin gerektirdiği koruyucu özel normların henüz hazırlanmadığı dönemde koruma yolları çoğu kez herhangi öncül bir hukuki ilişkinin varlığını gerektirmeyen haksız fiil hukukunun genel ilkelerinde aranmıştır. Risk toplumu birbirini tanımayan kişiler arasında sorunların artmasına zemin hazırlamıştır. Kişiler arası hukuki ilişki sadece sözleşmeler gibi iradi yollardan değil giderek artan kötü tesadüflerden haksız fiillerden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil hukuku işte bu tür ilişkilere çözüm arayışlarının hukukudur. Kitabı kaleme alırken konulara teorik ağırlıklarını kaybettirmeden haksız fiil hukukunun uygulamadaki yansımalarını ve ortaya çıkan sorunları da incelemeye çalıştım; Yargıtay'ın ve İsviçre Federal Mahkemesi'nin haksız fiil hukuku alanında sayısız kararını taradım ve kitaba işledim.