Anıl Can Uğuz Kalbimde Çivilerle Uyumuş Gibiyim'deki unutulmaz anti-kahramanından sonra ikinci romanı Aynadaki Masallar'la eşsiz anti-polisiyesini edebiyatımıza armağan ediyor.
Genç bir adam... İstanbul'da... Kardeşini arıyor... Köprünün iki yakasında Doğu'da ve Batı'da geçmişte ve gelecekte...
Nihal'de ve Suna'da Sinan'da ve Kaan'da anne ve babasında... Adam kardeşini ararken bir defter buluyor içinde on masal... Yürüdükçe dolanıyor yollar baktıkça karışıyor yansımalar okudukça iç içe geçiyor masallar aradıkça kayboluyor gerçekler...
"Canımızı yanıp tutuşan ateşe atmaya hazırız biz. Biz arayanlar. Hiç pervane ateşten bıkar mı? Onun huzuru ateştedir zaten. Aradığımızı bulamazsak da hiç olmazsa yanarız. Bu da bir iştir. Sizce öyle değil mi? Sizce ben hangi vadideyim şimdi? Hangi vadide sıkışıp kaldım? Aradığım ne benim? Kendinizle baş başaysanız bunu düşünün şimdi. Sonra da Can'ın nerede olduğunu."