"Katilimi ben de tanımıyorum tanıyamadım. Geceydi karanlıktı. Gerçi mehtap da vardı ama yüzünü seçemedim. Biraz da içkiliydim. Ayık olsam ne olacaktı ki? Bir karartı bir gölge gördüm o kadar. Görsem ne olacaktı ki? Gene de bilmek isterdim. Bir iki saniye için olsa bile. İnsan kendini öldüreni bilmeli yoksa hayatın ne anlamı olabilir? Ne olduğunu anlamaya zaman bulamadım. İki kör kurşun hayır iki değil üç; geldi saplandı bağrıma. Can alıcı yerlerime. Birkaç saniye ölümün soğuk elinin yakama yapıştığını duyumsadım. Atımın başucumda ağladığını anımsar gibiyim...
...
Beni ölümden bir tek yazarım kurtarabilirdi yapmadı. Ama dileğim o ki yazmasın bu romanı bitirmesin. Yirmi iki yıl sonra oğlum katil olmasın! Bu çok acı! Beni gece yarısı üç kör kurşunla vurdurdu. Onu da yani karımın kocasını da vurdursun; oğlum değil başkası vursun biricik yavrum hapishanelerde çürümesin..."
Kaya Öztaş Türk kültürüne geniş dil evreniyle güçlü kalemiyle roman öykü şiir tarih araştırma türlerinde birçok yapıt kazandırmış usta yazarımız.
Kaya Öztaş elinizdeki yeni romanı "Romanın Kaderi"nde çok ilginç konuları işlerken yenilikçi yöntemler kullanıyor. İç konuşmalar düşsel yapı "yazar"a göndermeler özgür yaklaşım...
Özellikle belirtmeli ki "Romanın Kaderi" görkemli bir yakın tarih taşra ilişkileri çözümlemesine dayanıyor.