İslamofobi son yıllarda artan bir şekilde ön yargı ve ayrımcılığa dayalı bir korku ifadesi olarak tüm dünyada Müslümanlara yönelik antipati nefret şiddet ve düşmanlığa yol açan en temel psikolojik toplumsal ve politik problemlerden biri hâline gelmiştir. Siyasal yönetim toplumsal sorumluluklar ve istihdam ile ilgili süreçlerde dışlanma; eğitim sağlık gibi hizmetlerin temininde ayrımcılık; medya ve günlük konuşmalarda ön yargı ve gündelik yaşamda hem sözlü hem de fiziksel şiddet şeklinde açığa çıkan pek çok olumsuz sonuç üretmektedir. Bu sonuçları ortaya çıkaran algının üretimi ve şekillendirilmesinde medya oldukça etkin bir rol üstlenmektedir. Geleneksel medya unsurlarından yeni medyaya kadar yayılan İslamofobik unsurların etkileri akademik olarak henüz yeterince ele alınmamış ve bu konudaki politikalara etki edebilecek nitelikte yeterli bilgi üretilememiştir. On altı makaleye ilave olarak konuyla ilgili bazı önemli kitap değerlendirmelerine de yer veren bu çalışmanın medya ve İslamofobi arasındaki irtibatın yanı sıra Türkiye'deki medya ve din ilişkiselliği sorgulamaları için de önemli bir kaynak teşkil etmesi beklenmektedir.