"Dokuz defa dünyaya geldim. Hepsinde de Saranda'yı seçtim. Neden derseniz dünyada Saranda misali bir cennet yoktur derim. Arşı alada defalarca vücut denen dünyevi elbiseye girmeyi beklerken altında alacaklı bir küre gibi semah eden dünyayı seyredip durdum. Ruhum cihanın bütün kuytularına girdi çıktı. Billahi böylesine büyüleyici eşi menendi olmayan emsalsiz bir cennet köşesine rastlamadım." Zeliha Midilli'nin üç kitap boyunca sürdüreceği romanlar serisinde; Cumhuriyet dönemine kadar bir ailenin fertlerinin yaşadığı unutulmaz aşkların etrafında; Bektaşilik Rumeli göçleri Balkan Savaşı ve bir imparatorluğun çöküşünün hikayesi anlatılıyor. Bu romanlar zincirinin ilki olan "Bir Balkan Şarkısı: Saranda" 1900 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun İyonya Denizi kıyısındaki Saranda isimli kasabada geçiyor. Zeliha Midilli daha ilk kitabında bize usta bir yazarla karşı karşıya olduğumuzun müjdesini veriyor. Şiirsel bir üslupla kaleme aldığı bu roman değişik tadı ve farklı tarzıyla Türk edebiyat dünyasında daha şimdiden yerini almış görünüyor.