"Sesi yine güzel fakat birtakım hışırtılarla karışıktı.Yükselince pek belli olmayan bu yabancı sesler alçaklara
inince derhâl kendilerini gösteriyorlardı. Ali de bununfarkında idi. Kendini toplamak istedi fakat bu hareketiyle
ancak boğazının adalelerini biraz daha gerdi ve yüzü dahaçok kırmızılaştı.
Müthiş bir gayret sarf ediyordu. Çenesinin yanlarındanaşağı doğru uzanan ve iki çelik direk gibi kımıldamadanduran yuvarlak katmerli et parçaları açıkça görünüyordu.Ali göğsünden kuvvetle fırlattığı sesi bu cendereninarasından geçirebilmek için ter döküyordu. Nihayet şarkıyıbitirdi ve sazı eline alarak ayağa kalktı.
Alman müzisyenlerden biri derhâl: "Fena değil fenadeğil... Ötekini de dinleyelim..." dedi ve başıyla sarışın
genci gösterdi."