Mevsim mart başlarıydı. Karlar erimiş köyün yolları bazıçukur ve gün görmez yerlerde pis kokulu bir çamur yığını
hâline gelmişti. Dört yana koşuşan tavuklarla çocuklarınsaçtığı çamur efendilerin ütülü külotlarına sıçramış ve
yüzlerini buruşturmuştu. Tekrar düğün evine döndülerşimdi boşalmış olan yarı karanlık odada oturup
köylerimizin medenileşmesi çarelerini bulmaya başladılar.Fakat on dakikadan fazla bu mevzuda duramadılar şehir
dedikodularına maaş ücret barem meselelerine geçtilerve biraz sonra da uyuyuverdiler.