Odadan gelen fısıltılara kulak kabarttı. Yatmak üzere olan kızının sesini duyabiliyordu. Anlam veremediği sözler fısıldıyordu. Kapıyı yavaşça araladı. Minik kız ellerini açmış dua ediyordu. Yavaşça yanına vardı. Saçlarını okşadı. "Bu nasıl bir dua?" diye sordu. "Ben de böyle dua etmek istiyorum." Küçük kız cevap verdi: "Ben harfleri söylüyorum. Allah harfleri bir araya getirip benim için dua yapacak."
Çocuğumuz bir zamanlar sadece harflerini söyleyebildiğimiz bir dua idi. Bedeninin hiçbir ayrıntısını bilmeden istedik çocuğumuzu. Hiçbir duygusunu tanımadan istedik çocuğumuzu. Adını ile koymadan istedik. Sonra geldi. Gönderildi. Doğdu. Çocuğumuz oldu. En sevdiğimiz oldu. Kalbimize sokuldu. Sevdik onu. Herkesten çok sevdik. Sadece harflerini fısıldamıştık oysa: "Ç-O-C-U-K". Yaratıcımız harfleri bizim için bir araya getirdi. Duamıza en güzel biçimi verdi. Çocuğumuz kabul edilmiş en güzel duamız oldu.