Sen gittiğin günden beri geriye hasret yağar. Sesler kokular nefesler kahkahalar hepsi bir olup bazen yağmur bazen güneş olup üstüne üstüne dolar kalanın.
Kelebek çiçeği camdan bakar. Yağmur yağar yağmurun sesiyle hatıralar canlanır. İçinden çeşme geçen hatıralar. Ortasından dere akan o köy ve güneşler diyarı güzel memleket.
Hani bir tablo sökülür duvardan çiviler taşıyamadıklarını salar aşağılara doğru. Mesafeler zamanda ilerlese de anların hep dokunabilecek kadar yakın olduğunu hatırlatırcasına.
Hani o eski tablonun yerine kireç sürülür; eskimek kaybolmak değil sanki hiç olmamış dercesine...
Hani bir giden vardır kaderi gitmekten yaratılan. Ayak izlerini bırakan geriye hem sılaya ve hem gurbete ve hem ötelere.