Bu romanda vatandaş ile devlet arasındaki ilişki sorgulanıyor.
Takiyettin Mengüşoğlu devletin kendi başına bir varlık olmadığını söyler.
Vatandaş kendi başına bir varlık mıdır?
Sistem kendiliğinden mi yürür yoksa vatandaşın tavrı mı sistemi besler?
Hem itaat hem direniş vatandaşla devletin gizli bir uzlaşması mıdır?