"Merhaba nasılsın?" gibi iki klasik sözcükten sonra sevdiği adam birden bire hakaret etmeye başladı. Omuzlarından tutup gözlerinin içine bakarak acımasızca
"Eziksin Sevda dedi çok çirkinsin. Söylesene ben seni nasıl sevebilirim. Hem de çok kötüsün. Beni sevdiğim kadından nasıl ayırmaya çalışırsın."
Bir sürü şey anlattı adam. Sürekli bağırıyordu kulakları duymuyordu artık Sevda'nın. Ayakları kendini taşımıyor ve yer kayıyordu sanki. Tek anladığı ise onu bir ömür kaybettiydi. Sevda ezik de değildi çirkinde. Aksine kendine güveni olan oldukça güzel giyinen hoş bir bayandı. Peki ne diye onu oyalamıştı. Madem istemiyordu bunca zaman niye kendisini kandırmış ve sanki onunla mutlu gibi davranmıştı. Tüm kabahat kendisinin olamazdı. Ben mutlu değilsem o da olamayacaktı işte. İntihar etmeye karar verdi sevdiği adam yoktu artık. O da tıpkı kendisi gibi intihar mektubunu okuduğun da pişman olacak ve sevdiği kadınla mutlu olamayacaktı hem işini de kaybedecek bulunduğu konumdan da olacaktı. Belki hapse bile girebilirdi. Vicdanı onu rahat asla bırakmazdı. İntikamını intihar ederek almaya karar verdi.
Son anda eline baktığında elinde kırmızı kaplı 2. Balkan Harbi yazan bir kitap duruyordu...