Yetmişaltıncı Yaş Gününde İhtiyar ilkokul öğretmenimi ziyarete gitmiştim. Karısı ile birlikte bahçedeydi. Öğretmenim çimenleri suluyor karısı da çiçek saksılarını toprağını değiştiriyordu.
Beni gördükten sonra işlerine ara verdiler. Hava günelşildi. Bahçedeki masanın etrafında oturmayı tercih etti. Sohbete dalmışken öğretmenimin bir komşusu gelip civardaki çocukların zaman zaman bu çimenlerin üzerinde top oynadıklarını habe verdi.
"Bunlara sakın yüz vermeyin" dedi. "Bu şartlar altında çimen yetiştiremezsiniz."
Öğretmenim ona şu güzel cevabı verdi:
"Zararı yok efendim. Bence çocukyetiştirmek çimen yetiştirmekden daha önemli."