Aşk bir elçidir olup bitenden değil olup bitmeyenden haber getirir.
Başkalarıyla yaşamayı öğrenebiliyor da kendisiyle yaşamayı bir türlü öğrenemiyor insan. Çünkü ilkinde hayatı tanımak ikincisinde Allah'ı tanımak elzemdir.
Oysa 'perhizin' yerini 'diyet' 'eğlencenin' yerini 'şamata' 'neşenin' yerini zemberekli 'kahkaha' 'hüznün' yerini 'can sıkıntısı' 'kılıfın' yerini 'ambalaj' 'muhafazanın' yerini 'kullan at' 'ebedînin' yerini 'garanti' 'şeffaflığın' yerini 'transparanlık' 'kulun' yerini 'ben' 'imanın' yerini 'bağımlılık' 'Tanrı'nın yerini 'Star' aldı.
İbadet diye diye Allah hayattan ayırıldı. Oysa sokak da tapınak kadar kutsaldır. Oysa Allah'la insanın ilişkisinin asıl adı 'ibadet' değil 'hayat'tır.
Şimdi hayatı 'on' üzerinden değil 'sıfırdan' kurmak gerek.
Mutlaka ama mutlaka çağrılıyorsun kulak kabartmayı bil.