Bir kalemdan ressamının mektubudur bu satırlar;
gölgesiyle dertleşmeye çabalar...
Yalnızdır yorgundur herkesten ve her şeyden uzaktadır.
Sevdalıdır ama karısına mı kalemdanlar üzerine çizdiği latife mi?
Yoksa ikisi de aynı kişi mi?
Nefret eder ama karısının âşıklarından mı amcasından mı?
Ya da belki hepsi tek bir kişi...
Kim kimdir bilemez ne gerçektir ne hayaldir akıl sır erdiremez.
Emin olduğu tek şey içine düştüğü ızdırap kuyusudur
oradan da bir türlü kurtulamaz.
"Esaslı sanatçılar da böyledir işte kendi bağrından yaratırlar şaheserlerini"
der Sâdık Hidâyet Kör Baykuş'ta ve gerçekten
kendi bağrından yaratır bu eserini.
Bunalımları ölüme duyduğu merakı ve meyli korkuları hayata
ve insanlara bakışı bir kalemdan ressamının yüreğinden çıkıp gelir de
bulur okuyucuyu. Yalnızca bir aşk değildir anlatılan;
hayatı ölümü ve maneviyatı da sorgulatır usta sanatçı bu kitabında.