Kökleri çok eskilere dayanmakla birlikte sivil itaatsizliğin siyasi bir yöntem olarak cazibe kazanması oldukça yenidir. En bariz özelliği şiddetsizlik olan bu yöntemin şiddetin giderek tırmandığı bir dünyada başarıyla uygulanmasını insanlık adına en az elektriğin icadı kadar önemli saymak gerek.
Anayasal düzeni tehdit etmeyen vicdani şiddetsiz bir kanun protesto demek olan sivil itaatsizliği diğer muhalefet şekillerden ayıran temel fark her türlü bencillikten uzak olarak uygulanmış olmasına (ahlaksallık) yatar. Kökleri filozof Sokrat'a kadar giden sivil itaatsizlik başta Amerika olmak üzere bütün dünyada adeta yeniden keşfedilmiştir. Son bir buçuk asırdır Amerika'da başarılı örnekleri verilen sivil itaatsizlik dünya çapında uyandırdığı cazibe ile bugün siyasetin en başat kavramları arasındaki yerini almıştır.