"Başım ağrıyor. Tylolhotparolkatarin çürümüş.
"Sarı" mevzusu kafama takılıyor. Dünyanın en iğrenç rengi nedir diye sorsanız "sarı" cevabını veririm şu an. İşi kırmızıyla birleşip sahte Canyücel şiirleri turuncusu yapmak ya da mavi tarafından tecavüze uğrayarak çimen saçlı Tabiatana'yı doğurmak. Ana renkler ara renkler; sıcak renkler soğuk renkler... Otuz beş elli ilkokul resim defteri... Sayfa aralarına kopya kâğıdı sıkıştırılmış olacak. Elli beşlik Monamifabercastell pastel boyayı sadece zenginlerin kullanması... Bizim kara avuçlarımızda kâğıda değdikçe parçalanan Mydidoeyüp pasteller... Hele o Monamifabercastell'deki altın ve gümüşi renk... Rengin statüsü mü olurmuş demeyin; oluyor. Mesela mor... Garibin rengidir. İçindeki mavi ve kırmızıya iyi bakarsanız teneke sobadaki buz tutmuş koru görebilirsiniz."
Bir Ben Çürümüş'te genel toplumun ikiyüzlülüğüne aynı dünyada yaşayıp oksijeni farklı damıtan üç farklı birey üzerinden bakılıyor. Zihin çürümüşlüğünün ardına bıraktığı küf tabakayı sıyırma telaşında yaşamaya çabalayan trans birey Yeliz'in "adam"lığı çocukluğundan beri sorgulanan Onur'un Freud'u tekrar düşünmeye itebilecek bir nemfomani olan Sarı'nın geçmişiyle şimdisi "