"Edebiyat olarak adlandırılan şu esrarengiz şey" üzerine düşünmelerin izini sürüyor elinizdeki kitap. Edebiyatın hem kendi içindeki değişim ve dönüşümleri hem de yaşamla ilişkisinin sürekli oluş halindeki devingenliğini anlamlandırmaya girişiyor. Bu minvalde edebiyatın tek bir nitelikle ya da işlevle örneğin eğlendirici olma ya da haz vermeyle veya salt kurgusal gerçekdışı anlatılar olmayla sınırlandırılamayacağını ileri sürüyor. Aksine edebiyatı bir karşılaşmalar alanı dolayısıyla sınırların ve işlevlerin her daim ihlal edilip yeniden kurulduğu yaşamın ve dünyanın biteviye yeniden anlamlandırıldığı kendimize ve birbirimize temas edebilmenin yeni imkânlarının yaratıldığı bir ilişkisellik uzamı olarak tarif ediyor. Dolayısıyla edebiyat sadece mevcut dünyanın ve ilişkilerin anlatısı olmakla kalmaz aynı zamanda hâkim değişmez ve sorgulanamaz olduğu varsayılanı dağıtma çözme ve altüst etme "unutulanı" yok sayılanı görmezden gelineni ifade etme gücünü de barındırır. Kendi sınırlarını ihlal edip yeni ufuklar açarken özgürlükçü yaşam tarzlarının ve ilişkilerin güzergâhlarını da biçimlendirir.
Mustafa Demirtaş 1984 İzmir doğumlu. Lisans eğitimini 2007 yılında Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde tamamladı. Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde 2010 yılında yüksek lisans derecesini aldı. Aynı yıl Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü doktora programına kabul edildi. 2013 yılında Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. Doktora tezi Postyapısalcı Edebiyat Kuramı Sevim Burak Edebiyatta Bir Tekillik Düşünürü başlığıyla kitap olarak yayımlanmıştır (Otonom 2015). Arzu Politikası Deleuze ve Guattari Etkisi (Otonom 2017) ve Özgürleşme Siyasetinde Fark ve Olay (Otonom 2018) başlıklı kitap çalışmalarının yanı sıra edebiyat sosyolojisi siyaset felsefesi ve toplumsal teori alanlarında makaleleri ve çevirileri bulunmaktadır. Halen Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir.