Sözleşme özgürlüğü ilkesinin bir yansıması olarak ortaya çıkan inançlı işlemler yasal olarak düzenlenmese de doktrin ve yargı içtihatlarında geçerli olarak kabul edilen hukuki işlemlerdir. İnançlı işlemler birbiriyle sıkı bağlantısı olan iki unsurdan oluşur. İnanan ve inanılan arasında yapılan ve inançlı işlemde iç ilişkiyi düzenleyen inanç anlaşması işlemin ilk unsurudur. İşlemin diğer unsuru ise inanç konusu adı verilen malvarlığı değerinin inanılan kişiye devredilmesi işlemidir. Niteliği itibariyle tasarruf işlemi olan devir işlemi inanç anlaşmasının bir tarafını oluşturan inanan tarafından yapılabileceği gibi üçüncü bir kişi tarafından da yapılabilir. Söz konusu çalışmada şu ana dek yapılan çalışmalarda detaylı bir şekilde ele alınmamış olan inanç konusunun üçüncü kişilerden elde edildiği inançlı işlemler doktrin ve yargı kararları dikkate alınarak tüm yönleriyle incelenmiş bu sayede konu ile ilgili tartışmaların çözümüne katkı sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde inançlı işlemlerin tarihçesi ve genel teorisi incelenmiştir. İkinci bölümde inanç konusunun üçüncü kişilerden elde edildiği inançlı işlemler özel olarak ele alınmış kurumun benzer hukuki müesseseler karşısındaki durumu değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde ise işlemin hüküm ve sonuçları incelenmiş özellikle inananın korunması meselesi geniş bir perspektifte ele alınmıştır.