Bu kitap Türkiye'nin son dönemde yaşadığı demokratik gerilemenin ana unsurlarından biri olan basın özgürlüğü konusunda yapılmış tarafsız ve bilimsel bir çalışma hüviyetindedir. Bu çalışmada hiçbir maddi ve siyasi çıkar gözetilmemiş ve sadece Türkiye demokrasisinin korunması ve Türkiye'de basın mensuplarının özgürlüklerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada her görüşten ve kaynaktan fikirler kullanılmış olup mümkün olduğunca tarafsız olunmaya gayret edilmiştir. Bu bağlamda ilerleyen yıllarda basın mensupları ve araştırmacıların bu dönemi anlamaları açısından kaynak olarak kullanılabilecek kapsamlı bir eser ortaya çıkmıştır. Şurası bir gerçektir ki hukuk kuralları ve saygı çerçevesinde farklı görüşlere imkân tanıyan özgür bir basına tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de ihtiyaç vardır. Türkiye'de basın özgürlüklerinin gerilemesi ne kadar ilginçtir ki Türkiye'nin ekonomik gerilemesi ile eşzamanlı olarak yaşanmaktadır. Dolayısıyla Türk halkının bu sürecin zararlarını anlaması ve basın özgürlüklerinin aynı zamanda kendi haber alma özgürlükleri olduğunun farkına varması gerekmektedir. Ayrıca olumlu bakmaya çalışırsak; bu süreçte basın-yayın organlarının da temel görevlerinin halkı bilgilendirmek ve gelişmelerden haberdar etmek olduğunun farkına varmaları ve geçmişte olduğu gibi siyasal güç mücadelelerine girmekten kaçınmaları Türkiye demokrasisi adına orta ve uzun vadede bir kazanım haline gelebilir. Ancak elbette siyaseten ilk yapılacak şey Türkiye'nin "en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke" imajından sıyrılması ve demokratik bir siyasal rejim kurmasıdır.