Yazdığım anların tespitini yapabilmem için yazmadığım süreçleri hatırlamam gerekiyor. İlkokul ortaokul lise ve fakülte yıllarımdan hafızamda kalan şeyler yaşadıklarımdan çok okuyup yazdıklarım oldu. Hep içerden dışarıya doğru süzülen bir hayattı benimkisi. Arsızlık yapıp hayattan bir şeyler isteyecek cesarete sahip olmadığımdan sürekli hayata bir şeyler vermeye çalıştım. Kitaplarda göz ucuyla süzdüğüm dünya ile kâğıt üzerine kurgulayıp düşlediğim dünyanın dışında hayatla çok sıkı bir ilişkim olmadı. Yaşadıklarımla yazdıklarımı örmedim yazdıklarımla bir yaşam dokudum kendime. Şiire ve hikâyeye aynı anda başladım. Ama büyük sözü dinleyip daha sonra hikâyeyi kendine yeni hayatlar edinsin diye uzak diyarlara gönderdim. Hikâyeye konu olacak müstesna yaşamlara belli mesafeden imrenerek baktım. Onları şiirime çağırdığımda bazen geldiler bazen gelmediler.