Rüyalarımız mıdır bizleri gerçek yapan yoksa gerçekliğimiz midir bizleri rüyalara bağlayan? Esasında ikisi de birbirinin ayrılmaz bir bütünüdür. Tıpkı kuyruğuna teneke bağlanmış bir kedinin durmaksızın koşarak tenekeden kaçması ve dönüp dönüp hala orada mı diye bakması gibi. İleriye baktığı zaman ensesinde buharıyla geliveren o tenekeyi durmadan hisseder. Onun arkasında olduğunu ve hissettirdiği korkuyu bilir. İşte o tenekeden gelen korkuyu yenmek için bir an duraksayıp o tenekeyle göz göze gelip; "Senden korkmuyorum!" diyerek korkusuzca bir yaşam sürmek gerekir. İşte bizim tenekelerimiz de rüyalarımızdır. Bir dakika soluklanıp onlarla yaşamayı öğrenebilmek gerekir. "Neden korkuyorum?" demek yerine korkularımızla yüzleşerek yaşamak gerekir...