Müslümanlar şimdi kendi İslami miraslarına yönelik tamamen kendilerinen ait bir yaklaşım geliştirmek mecburiyetindedirler. Müslümanlar herşeyden önce yöneticilerinin faziletli olmaları gerektiği fikrinden vazgeçmelidirler. İslami hükümet fikrini destekleyen herkes bir erdem misali değildir ve İslam tarihi çoğunlukla Allah adına yönetme iddiasındaki külhanbeylerin tarihidir. İslami bir bölge birarada ancak bağımsız toplumların idaresinde çoğulcu bir devlet tarafından yönetilmelidir. Bu devleti anayasa değil bir sözleşme idare etmelidir. Sahifet ül-Medineye benzer bir tarzda bu sözleşmeler birarada varolabilmeyi garanti altına alacak bir şekilde hak ve vazifeleri tespit etmelidir. Devlet kavramıyla günlük hayatlarında haşır neşir olanlar diplomatlar politikacılar ve sosyalbilimciler için okunması gereken bir eser.