Zaman geçtikçe buradan ayrılamaz oldum. Ama sadece bedenen. Ruhumun başıboş dolaşması hiç bitmedi. Ben bu eve odaya kısılıp kaldım ama o bu kafatasında dinlenmek -daha çok yer gezebilmek için dinlenmek- dışında hiç bulunmadı. Ben ise ruhumla diğer konulardaki uyumumda olduğu gibi bu konuda da farklılık göstererek bulunduğum yeri seviyorum. Ben bu hapishanede özgürüm. Bu dünyanın içinde bu dünyanın dışında bulunan bir dünya içinde yaşıyorum bu benim dünyam. Burası benim özgürlük hapishanem. Ben özgürlüğümü bulmuştum. Ama ruhum hâlâ arayış içindeydi. Deli gibi bir şeyler arıyordu. Ve bulmadan durmayacaktı. Bunu o Kumral Kadın'ı görünce daha iyi anladım.