Çok sevdim.
Bazen bir papatyayı sever gibi sevdim...
Bazen küçük bir çocuğun oyuncaklarını sevdiği gibi.
Küçük bir kedinin annesinin peşinden gittiği gibi gittim ona. Ama varamadım... Varmaya çalıştıkça o uzaklaştı benden. Yarım kaldım...
Gözleri en güzel manzaraydı bana... Bazen bir rakı masasıydı...
Bazen boş bir şarap şişesi. Ama en çok kırık bira şişesiydi.
Yerlere vurulmuş parçalanmış kadehti. Anlamsız bakışları ise muhteşemdi.
Son gidişi... Ah o son gidişi felaketti...
Hey sen güçlü dur!..
Geç de olsa kazanacaksın...
Hayata gülümse hiçbir acı öldürmüyor. Mutlu olacaksın...
Sabrettiğin yerde umudun çiçekleri açacak Ve sen yediveren olacaksın...