Elinizdeki kitap çoğu akademik uzantılara sahip konulara dair denemeler içeriyor. Pek çok bilgi de barındıran bu yazıların duygulardan uzak okunması olanaksız; çünkü ele alınan meseleler gerçekten hassas.
Toprak Işık ve Seher Cesur Kılıçaslan atomu parçalayan bir bomba ile on binlerce insanın diri diri yakılmasındaki akıl almaz zalimliğe isyan ediyorlar; sürekli kamçılanan tüketim çılgınlığı ile baş edemeyen dünyadaki kaynakların önlenemez yok oluşuyla dertleniyorlar; kültürlerin iç içe geçtiği günümüzde kültürler arası çatışmanın günlük yaşamdaki izlerini takip ediyorlar ve ülkemize özgü fay hatlarına yakından bakıyorlar. Eleştirel düşünmeyi hem ayrı bir konu olarak ele alıyor hem de yöntem olarak kullanıyorlar.
Kitabın dilindeki kıvraklıktan eminiz ki edebi bir tad alacaksınız. Üsluptaki ince mizahın ise sizi pek çok kez gülümseteceğinden bazen de size kahkahalar attıracağından kuşku duymuyoruz. Önünüzde kuantum teorisinden antropolojinin derinliklerine uzanan öğretici olduğu kadar da eğlenceli bir serüven var.