Bu kitap modern sosyal düşüncenin belirleyici olduğu kadar ihmak edile bir yönünü modern entelektüel figürlerin 'mahrem' hayatları ile 'düşünce' süreçleri arasındaki bağlantıyı ve aynı zamanda cinsiyetler arası ilişkilere bakışlarını incelemektedir."
bu kitaba konu olan aşklar ve aşıklar kuşkusuz büyük kadınlar ve büyük adamlardı. Dünya hala onların oluşturduğu terminolojinin ve ekollerin üzerinde duruyor. Fakat onlar da sıradan aşıklardı. Yaşadıkları aşklar sıradan insanın aşkından farksızdı. "Ama mesele kadın ve erkek arasındaki eşitlik sorunu olunca modern entelektüellerin özel hayatları ile sosyal teori arasında gerilimler ortaya çıkmıştır. Bu gerilim geleneksel çerçeveye bağlı kalan Marx ve Durkheim'in yazıları ve hayatlarında sergilenmiştir; ama bu kitapta incelenen diğer bütün erkekler cinsiyetler arası ilişkileri yaşayışlarında yeni yöntemler geliştirme arayışı içinde olmuşlardır.