Birinci bölümde Türkçenin tarihi gelişiminden beş bin yıldan uzun bir geçmiş içinde konuşulup yazıldığı coğrafyalardan bu coğrafyalarda yaşamış Türk Uluslarından ve bunların oluşturduğu kültürel zenginliklerden onun bir dalı olan Türkçenin Zenginliğinden söz ediliyor. İkici bölümde ise; bu zenginliğe rağmen resmi dilimiz Türkçenin içine düştüğü olumsuzluklardan söz ediliyor. Bu bağlamda dilimizin dilbilgisi kurallarının yabancı dil kurallarıyla değiştirildiği örneklerle vurgulanıyor. Türkçe bilincinin giderek yok edildiği yabancı dil hayranlığının arttığı anlatılıyor. Bu durum milli birliğimizi de zayıflatıyor. Bu bizim "Dilsiz millet milletsiz devlet olmaz" gerçeğine sarılmamızı gerekli kılıyor.