Hayat iyi insanlarla kötülükten beslenen insanların birbirleri ile mücadelelsinden ibarettir. Ve ne yazık ki bu mücadelede geleceğe etki bırakanlar çoğunlukla kötüler olmuştur.
İnsanlık tarihinin ilk kavgası da iyi kalpli Habil ile kötü kalpli Kabil arasında olmamış mıydı.. Kabil haksızdı ve ne yazık ki hayatta kalan o oldu. Habil ise masumdu ve ilk öldürülen insan oldu. O günden itibaren insanlığın birbiri ile kavgası hiç bitmedi..
Bu kitapta 1950'li yılların Anadolu'sunda Suriye sınırında geçim kaynağı çoğunlukla kaçakçılık olan bir Kürt köyündeki karakolda askerlik yapan bir avuç insanın neler yaşadıklarının gerçek hikayesini okuyacaksınız.
Askerlerin kendi hayatlarındaki dramı köylü ile olan ilişkilerdeki karşılıklı sevgiyi ve bu sevginin kısa zaman içinde bir kaç soysuz yüzünden nasıl düşmanlığa dönüştüğünü göreceksiniz.
Aslında bu gün ülkemizin en büyük sorunu haline gelen bu kardeş kavgasının kimler tarafından ne zaman hangi yöntemlerle başlatıldığını ve iyilerin sayıca çok olmasına rağmen bu kavgayı engelleme çabalarında ne kadar aciz kaldıklarını okuyacaksınız.
Gönül isterdi ki kazanan hep iyiler olsun.. Ama maalesef hayat o kadar vicdanlı değil.