Hayat; anne ve babanın kanatları altında yaşamak ve var olmaktır.
Onlarsız yaşamanın ne rengi ne de tadı vardır. Onlar olmadan yaşıyor muyuz? Evet yaşıyoruz fakat hep bir tarafımız kırık buruk ve eksik. Yaşımız ne olursa olsun hep onlara ihtiyaç duyarız. Aile ortamında yaşıyorsan şanslısındır. Şayet başımızda aile yoksa hele bir de onları kaybetmiş veya yitirmiş isek hayatta tek başımıza yaşam mücadelesini veriyorsak o zaman çok güçlü olmak zorundayız. Uçurumun kıyısına gelmemek için de yaşama savaş açmak tek bizim görevimiz olmaktadır. Ya sen kazanırsın ya da yaşama yenik düşersin. Elbette herkes kendi özgür iradesiyle yaşamak ister. Ya kader seni başkalarının gölgesi altında yaşamaya mecbur ederse...
Binlerce yetim ve yurtlara terk edilmiş çocuk var etrafımızda. Onların sesi olmak ve onların nasıl bir hayat mücadelesi verdiğini bildiğimiz kadarıyla hayatlarına kendi kalemimle dokunmak istedim. Kim bilir bu kitabı okuduğunuz zaman "Evet bu benim okuduklarım ya da bu tam benim yaşadıklarım." diyeceksiniz.
Çevrenizde ve etrafınızda bildiğiniz kimsesiz yurt köşelerinde büyümüş çocukların hayatlarıdır bu okuyacaklarınız. Ve onlara daha nasıl yakın ve daha nasıl şefkatli davranacağınızı belki bir kez daha farkına varacaksınız. İster yurtlarda yetişmiş çocuklar olsun ister anne baba himayesi altında yaşamış çocuklar olsun önemli olan edep ahlak ve saygı çerçevesinde yetişmiş olmalarıdır. Bu romanımda yurtta yetişen kızlarımızın karşılarına çıkan zorluklarla nasıl bir yaşam mücadelesini verdiğini kaleme almaya çalıştım.
İyi okumalar dilerim...