Olağanüstü güç koşullarda kısıtlı olanaklarla yokluklar ve yoksunluklar içinde dönemin "Düveli Muazzama" denilen emperyalist güçlerine karşı gerçekleştirilen Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı Başkomutan Türk Devrimi'nin önderi Mustafa Kemal Atatürk tarafından büyük bir utkuyla sonuçlandırılmıştır.
Bu savaş salt dış düşmana karşı değil içteki işbirlikçi hainlere karşı da verilmiştir. Başta İngiltere olmak üzere emperyalist güçlerin desteklediği iç isyanlar düzenli ordu oluşturmaya çalışırken bütün Anadolu'yu pıtrak gibi sarmıştır. Önce ayaklanmalar bastırılmış daha sonra da işgalci düşmanla savaşılmıştır.
Bütün dünyada hayranlık uyandıran bu mucize Türk ulusunun can ve kan vererek yarattığı tarihe altın harflerle yazılan bir destandır.
Başta Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i emanet ettiği genç kuşaklar olmak üzere her yaştan yurttaşın kurtuluşa bağımsızlığa özgürlüğe ve Türk Devrimi'ne giden yolu öğrenmesi tarih bilinci kazanması yanında Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmak ve korumak açısından da bir zorunluluktur.
Tarihsel olayları süreç içindeki gelişmelerle birlikte nedensonuç ilişkileri kapsamında iç dış ve çevresel etkenleri de göz önüne alarak incelemek bilimsel bir yöntemdir.
Tarihsel olaylar/olgular kesin çizgilerle gün ay yıl olarak ayrıl(a)mazlar. Bir tarihsel olayın gerçekleşme biçimi öncesindeki olgulardan etkilendiği gibi gelecekteki olayları da etkiler. Her olayın dünü bugünü ve yarını birbiriyle bağlantılıdır. Bugün dünün yani geçmişin uzantısıdır. Yarın yani gelecek bugün yaşananlarla biçimlenecektir. Bu süreç sonsuza dek sürer... Bu zaman mevhumunun tabiatı gereği böyledir!
Bu anlamda Osmanlı Devleti'nin yok oluş sürecini açıklayan Çöküş Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı'nı betimleyen Devrim'in Yolu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin yapılanmasını anlatan Altın Yıllar adı bu üç kitap tarihin yönünü değiştiren Türk Devrimi'nin paradigmasının özetidir.