Dünyadaki kıt kaynakların hızlı şekilde tükenmeye başlaması ile birlikte "çevreye duyarlılık" önem kazanmaya başlamıştır. Canlıların hayatını devam ettirebilmesi için kıt kaynakları etkin şekilde kullanması gerekmektedir. Bunun yanında hizmet sektörü de hızlı bir israf döngüsünün içinde bulunmaktadır. Özellikle konaklama sektörü doğal kaynaklar ve endüstriyel ürünlerin çok hızlı şekilde tüketildiği alanlardan birisi. İşte bu süreçte işletmelerin çevreye duyarlılığı zorunluluk olarak değil de bir strateji olarak görmesi işletmelere çevresel sosyal sorumluluklarını yerine getirmesinin yanı sıra başka imkanlar da tanımaktadır. Ekolojik açıdan sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlayan çevreye duyarlı strateji yürüten işletmeler aynı duyarlılığı göstermeyen işletmelere karşı kaynakları daha etkin kullanarak rekabet avantajı sağlamaktadır. Dr. Süslü bu çalışmasıyla otellerin çevreye duyarlı stratejiler benimsemesinin hem sürdürülebilir dünya hem de sürdürülebilir işletmecilik açısından önemli bir faktör olduğunu gözler önüne sermiştir. Çalışma özellikle kullanılan ölçeğin konaklama sektöründeki dinamiklere göre oluşturulması ve araştırmada kullanılması bakımından diğer çalışmalardan ayrılmaktadır.