Osmanlı/Türk kültürünün dayandığı temel öğretim yöntemi meşk'tir. Musıkiden hat sanatına kadar geleneksel estetiğin doğasını şekillendiren bu yöntem aynı zamanda usta-çırak ilişkisi etrafında örülen toplum ahlakının da aynası olmuştur.
Meşk Osmanlı'dan Cumhuriyet'e sanatkar kuşakları arasındaki bilgi ve tecrübe aktarımını sağlayan bir kültür köprüsü özelliğini de taşır. Bu açıdan tarih boyunca toplumsal hafızayı temsil etmiş; sanatçıları ortak bir aidiyet duygusuyla kuşatarak bütün geleneksel sanat türleri için adeta bir harç ödevi görmüştür.
Cem Behar bugüne kadar basit bir pedagojik uygulama sayılan bu nedenle de kıyasıya eleştirilen meşk yöntemini geleneksel Osmanlı/Türk musıkisi bağlamında farklı bir bakış açısıyla inceliyor. Meşk'in tarihi pratiği ve ahlakı dün-bugün ekseni üzerinde ilk defa bu detaylı araştırmayla günışığına çıkmakta.