Büyük Fransız yazar Gustave Flaubert'in başyapıtı olan Madam Bovary realizm akımının ilk ve en önemli örneklerindendir. Madam Bovary döneminde büyük yankılar uyandırmış kadın ruhunun acılarını hırslarını ve tutkularını anlatan olağanüstü bir romandır.
Okuduğu romanlardaki tutkunun ve romantik fantezilerin esiri olan Emma Bovary var olduğunu sandığı o romantik aşk hikayelerinin kahramanı olabilmek için şöhretini ve gururunu ayaklar altına alır ve hayallerinin yerle bir oluşunun ardından kendini içinden çıkılması imkansız bir labirentin içinde bulur.
Yazar Gustave Flaubert'in evlilik cinsellik ve zenginlik kavramlarını sorguladığı romanı 19.yüzyıl Fransa'sının ahlak anlayışına getirilen güçlü bir eleştiri romantizme karşı verilen gerçek bir tepkidir.