Evlerimize sığınmak kayıtsız olmak korur mu gördüklerimizden duyduklarımızdan bizi? Duyarlık yarışlarında kimler galip geliyor? Güç vaat eden kahramanları onayladığımızda güçlü olur muyuz? Kendimiz olmaktan korktuğumuzu itiraf edebilir miyiz? Kuyunun dibinde ne var? Anneler tüm kapıları kilitledi mi? Yağmalanmış çocuklar ne hisseder? En büyük babaları kim yarattı? Kabahatler merdiveninin basamakları nesilden nesile nasıl artıyor? Her şey iyiliğimiz için mi?
Geceyi Geçerken bedelini ödemekten korkmadan sorular soranların her şeye rağmen aydınlığa kavuşma umudu besleyenlerin kitabı.
"Evlerin puslu gölgelerini küçük kuşlar yutarken kırıntılara musallat olmuş bayat adamların dilleri kopuyor.
Kaçıncı dakikadayız bu kaçıncı saat?
Bir hışırtı ensemde.
Konuşalım damaklarımız erimeden. Gün bizi doğuruyor işte vardiyamız bitti. Yırtılmış naylon camlar eriyor. Saçlarım ağaç dallarına dolanıyor. Arkamızda büyük bir orman. Küçük kuşlar büyüyor bir güvercin oluyor. Kara kanatları çıkıyor ensemden. Güneş açtıkça beyaza dönüyor. Tükeniyor karanlıklar.
Hoşgeldin!"