Kitabın ana karakteri Mehmet'in bakmak zorunda olduğu üç kardeşi annesi ve memnun etmek zorunda olduğu bir babası vardır. Ama Mehmet'in kafasını son günlerde "Eğitim hakkı nedir?" sorusu epeyce kurcalamaya başlamıştır! Öyle ki gittikçe artan sorular ve içini kemiren okuma isteği onu zaman zaman babası ile ters düşürmüş hatta dayak yemesine sebep olmuştur ancak Mehmet'in pes etmeye niyeti yoktur. Babasını memnun etmeye çalışırken başladığı kâğıt toplama işi onun hayatına mucize gibi Elif öğretmenin doğmasına sebep olmuştur. Elif öğretmen mesleğine aşkla bağlı olmasına rağmen kulağında oluşan hasar onu malulen emekli olmaya itmiştir
"Bana sarıldığın o günü hatırlıyorum oğlum ben saatlerce sana olan kinimi diri tutmuş seni dövmek için beklerken senin gelip elimi öpüp ardından boynuma sıkıca dolandığın o günü..."