Ben Samsun'un Bafra kazasının bir köyünde dünyaya geldim. Tabi dünyaya geldiğimi hatırlayacak kadar ilginç bir yetenekte değilim. Her neyse! Çocukken hatırladığım sabahın erken saatlerinde ben bir savaş başlatmıştım. Henüz 4.5 yaşlarında bunun nedenini ise abimlerin okula gidiyor olması ve benim de evde kalmamdı. Evdekilere "Siz beni neden göndermiyorsunuz?" diye bağırıyordum. Bana okul yaşımın gelmediğini yolun uzak olduğunu anlatıyorlardı. Kimseyi dinlemiyordum. Okula gitmeliydim herkes gibi...
Biz o amanlar beş kardeştik. Ben hariç hepsi okula gidiyordu. O kadar çok özenmişim ki her sabah birinin önlüğünü öbürünün çantasını sahiplenerek sorun yaratmayı becermişim ki dedem yola koyuldu ve bana "Tamam seni okula götüreceğim." dedi ve hazırlanıp gittik. Biz köyün dışında yarım saat yürümek zorundaydık okula ulaşmak için. Okula ulaştığımızda okul müdüründen izin alındı ve abimin sınıfına misafir öğrenci olarak katıldım. Evde sorun yarattığım için idareden birkaç gün gidince bıkarım diye karar almışlar.
Abim beşinci sınıfta okuyordu. Ders: Sosyal Bilgiler ve bir konu yazıyordu. Ben de aynısını yazmaya çalışıyordum ki çok istediğim için olsa gerek harflerin aynısını çok düzgün değilse de yazabiliyordum derken bulunduğum sıranın yakınındaki öğrenciler öğretmene seslendiler: "Öğretmenim iz ne yazsak aynısını yazıyor ama sol eliyle!" Öğretmen Sevim Hanım: "Zaten bekliyordum bu kadar istekli olmanın arkasındaki bir yetenek olmalıydı."
Öğretmen diğer öğrencilere seslendi: "Siz dikkatinizi bozmayın. Kendi haline bırakın." dedi. Bazen bilemediğim harfleri sorduğumda büyük bir sabırla Öğretmen Sevim Hanım ben dahil öğrenciler de yardımcı olmuşlardı. O günümü büyük bir keyifle bitirdim. Gerek öğrendiklerim ve gösterilen ilgi sonunda yaşadığım heyecan sevinçli bir gündü benim için...