Beni mutfağa götürdü ve buzdolabının kapağını açtı. "Bakın Tamer Bey bakın. Buzdolabını her hafta ağzına kadar dolduruyorum. Çikolata mı dersiniz şeker mi dersiniz süt peynir sucuk et mi dersiniz. Hepsi bol bol var. Bu çocuğun daha derdi ne anlamıyorum. Adam olmadı gitti. Aç değil açıkta değil yahu." dedi. Bu sırada çocuk da mutfak kapısının önünde başını öne eğmiş babasının bağıra çağıra konuşmalarını dinliyordu. Dolabın kapağını kapattım. "Çocuğun karnından önce kalbini doyurmalı. Aç karnı doyurmak üç beş paraya bakar ama aç bir kalbi doyurmaya yara yetmez." dedim.