"Her gece üstünden düşen yorganı seni uyandırmamak için en sessiz ve ağır haliyle örtmeye çalışan babanı toprak kaplasın istemiyordun. "Oğlu gelsin" dediler.
Hayallerini gömmek için bile küçük olan mezara indin. Bende geldim seninle.
Amcan dayın ve enişten sigara uzatır gibi uzattı babanı. "Kıbleye göre" dedi
içlerinden biri. Sen sağına dönüp yatardın kıbleye değil ama dedikleri gibi yaptın.
Onunla olan son konuşmanı burada yapacağın aklına bile gelmezdi. Neler söylediğini kimse bilmiyordu. Başını yukarı doğru kaldırdığında uzatılan tahtaları teker teker dizmen istendi. Babana vereceğin son armağanın bu olmasını
istemezdin."
İçinizi ısıtmaya değil içinizi deşmeye yaralamaya ve size ait olmayan şeyleri söküp almaya geldi...