Yemyeşil bir ormanın içinde küçük bir köy vardı. Bu köyde yaşayan insanlar güneşin doğuşunu karşılamaz çiçekleri koklamazlardı. Onların düşündüğü tek şey paraydı. Çünkü hepsi çok paragözdü. Çocuklarına bile Altın Parlatan Gümüş Koparan Yakut Koklayan Zümrüt Yoklayan İİİInci Çıkaran gibi isimler koymuşlardı. Herkesin istediği tek şey çoook zengin olmaktı. Hem de hiç çalışmadan! Bunun da bir tek yolu vardı. Yıllardır anlatılan kayıp hazineyi bulmak...
Bu köyde diğer insanlardan farklı bir çocuk yaşardı. Adı Eren'di. O iyi kalpli ve sevgi doluydu. Hayvanlarla da çok iyi anlaşırdı. Onun istediği tek şey kuşlar gibi göklerde uçmaktı. Bir gün tesadüfen yırtık bir harita buldu. Yoksa bu harita şu paha biçilemez hazineye mi aitti? Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı. Kimselere söylemeden yollara düşmek...
Peki Eren'in gerçek amacı neydi? Yoksa o da mı herkes gibi kayıp hazinenin peşindeydi? Sadece 7 günü vardı. Geri sayım başladı...