Her medeniyetin hayatı ve insanı yorumlama ve tanımlama tarzı bir diğerinden farklıdır. Edebiyat bilimi farklı izahlar yapabilir ama bana öyle gelmektedir ki roman Batı'nın; hikâye bizim medeniyetimizin anlatısıdır.
Bütün anlatılar için bir genelleme yapılamasa bile bizim geleneğimizde hikâye ve kıssalar varlık aynasına düşen tecellileri "şerh etme" gayretinin ürünleri sayılabilir.
Her öyküde mesafelerin hüznü gönlün ezikliği ve ayrılığın şikâyeti mevcuttur. Şikâyet "ayrılık"tandır. Şikâyeti olanın mutlaka anlatılacak bir öyküsü vardır.
Bu kitapta toplanmış yazılar bizim medeniyetimize ait kavramları gene bizim medeniyetimizden derlenmiş öyküler ve kıssalarla açıklama çabasının ürünleridir. Yazılardaki doğru hükümler medeniyetimize yanlışlar ve kusurlar bendenize aittir.
Talat Ülker