Dışarı çıktığımızda herkes suskundu. Etraf sanki olanlara şahitlik yapmış gibi kaçılası bir korkunçluğa bürünmüştü... Ağır aksak birkaç adım atarak bizi kaderimize getiren yola çıktık. Yol onca yorgunluğuna rağmen sadık bir şoför gibi beklemekteydi.. Fakat her nedense garip bir şekilde uzanıyordu yerde... Sanki bu akşama has bir hüzün vardı üzerinde. Öyle ki etrafını saran karanlık bile yetmemişti bu halini saklamaya... Kim bilir belki de mutluluğa çıkamamanın sıkıntısıydı yaşadığı? ... Neyse yol bu hesap sormaya gelmez diyerekten usulca koyuverdik ayaklarımızı üstüne... O da tek bir soru bile sormadan başladı varmak için döşendiği mesafelere doğru adımlanmaya. Kah tepesinde kandiliyle aydınlanan yerlerinden kah geçmekten kendisinin bile korktuğu karanlıklarından yürüterek ayaklarımızı. Önce annemle beni evimize kadar bıraktı... Sonrasında bir nefeslik molasıyla" iyi geceler" dilendi üzerinde. Ardından diğer yolcularıyla birlikte gözden kaybolup gitti sessiz ıssız ve mahcup bir iz bırakarak.