Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda cepheden dönen genç doktorlar ülkenin içinde bulunduğu durumu görerek İstanbul'dan Anadolu'ya geçmeye karar verirler. Köycülük hareketine destek olmak amacıyla Türk Ocakları çatısı altında bir araya gelen Dr. Fazıl Doğan Dr. Reşit Galip Dr. Hasan Ferit Cansever ve Dr. Mustafa Alp İzmir üzerinden Kütahya'nın Tavşanlı ve Emet ilçelerine giderler. Fazıl Doğan Emetlilerin desteğiyle hem doktorluk mesleğini icra eder hem de Emet Müdafaa-i Vatan Cemiyeti'ni kurarak milli mücadele içerisinde yer alır. Kuva-yi Milliye'ye bağlı Emet Milli Müfrezesi'nin kumandanlığını yapar. İzmir'in ve Batı Anadolu'nun pek çok şehrinin Yunanlılar tarafından işgal edildiği haberleri gelmektedir. Fazıl Doğan ve müfrezesi Çerkes Ethem'in kumandası altında işgallere karşı pek çok yerde görev alır. Aynı zamanda 24 Haziran 1920'de Çerkes Ethem'in Ankara hükümetine karşı tutumunu ilk elden öğrenip Batı Cephesi Kumandalığı'na bildiren de Fazıl Doğan'dır. 20 Ekim 1920'de 200 kişilik piyade taburu bini aşkın atlı tabur ve atlı makineli tüfek bölüğü ile Yunanlıları Gediz-Simav bölgesinde püskürtür. 1922 yılına kadar Batı Cephesi'nde mücadeleye devam eder. Fazıl Doğan yıllar sonra Celâl Bayar'ın isteği üzerine Emet'te yaşadıklarını eski yazı ile kaleme alır. Kitabın sonunda tıpkıbasımına da yer verdiğimiz Fazıl Bey'in milli mücadele anıları yakın tarihimize ışık tutacaktır.