Eski antik Mısır tarihi hala dünya insanlarının ilgisini çekmektedir. O dönemde yaşayanların gelenekleri inançları krallık dönemleri ölü gömme törenleri tartışmalara neden olmuş ve bölgede bulunan en ufak belge günümüze ne tür mesajlar verdiğinin kanıtı olarak koruma altına alınmıştır.
Ölülerini oldukça itinalı bir şekilde mumyalayıp kefenleyerek lahitlere ve onları da mezar odalarına bırakan Mısırlıların inancında öldükten sonra yeniden dünyaya gelme inancı yaygın olduğu için ölüme hazırlıklı bir yaşam sürdürürlerdi. Kabir azabında yargılanacakları güne hazırlanmak için doğrulardan şaşmamak kaydıyla yaşamlarını sürdürüyorlardı. Onlar tanrılaştırdıkları Osiris felsefesinde kabir azabıyla ilgili beklenen yargılanma törenine de hazırlıklı olduklarını her defasında hatırlayarak hareketli bir yaşam sürdürmüşlerdi.
Öldükten sonra günahlarla sevapların karşılaştırılarak Tanrıça Maat adına hazırlanan "Maat" adı verilen adalet salonunda 42 adalet tanrısının huzurunda itiraflarda bulunarak sorgulanırlardı. Dürüst bir yaşam sürdüklerini anlatıp Ra'nın sarayına gitmek için çabalanıyorlardı.
Ali Narcın bu eserinde Osiris felsefesinde belirtilen adalet tanrılarından ve onların uyguladıkları soruşturma anını lirik bir anlatımla ele alıp ölenin nasıl yargılandığını romansı bir çalışmayla okuruna aktarmaktadır.