Safevi Kızılbaş Devleti tarikattan devlete doğru bir süreç izlemiştir. Şah İsmail'in büyük dedesi Şeyh Safiyüddin Safi tarafından 1301'de Erdebil'de kurulan Safeviyye tarikatı İlk dönemlerinde daha çok Azerbaycan İran Anadolu Suriye ve Irak bölgesinde hem elitler hem de halk kitleleri üzerinde oldukça etkili olmuştur. Safevi tarikatı başlangıcından Şeyh Cüneyd'in tarikat postuna oturduğu 1447'ye kadar İslam dünyasının hemen her köşesinde rastlanan Hz. Ali sevgisine dayanan standart Sufi bir tarikat yapısında faaliyetlerini sürdürmüştür.
Kaynaklarca Safevi tarikatının Şeyh Cüneyd ile birlikte "Safevi Sufi Tarikatı"ndan Safevi Hareketi"ne dönüştürüldüğü kaydedilir. Safevi Devlet'ne giden yol Şeyh Cüneyd'in Karakoyunlu Cihanşah tarafından sürgün edilmesiyle başlar. Bir bakıma Cüneyd'in Şeyhliği yarım yüz yıl sonra Şah İsmail liderliğinde "Safevi Kızılbaş Devleti"ni yaratacak olan Kızılbaş devriminin başlangıç noktasına işaret eder.
Altı buçuk yıl öldürülme korkusuyla Gilan'da saklanan Şah İsmail dedesi Şeyh Cafer ve babası Şeyh Haydar'ın Anadolulu halifeleri Kızılbaş Sufiler tarafından korunmuş eğitilmiştir. On iki yaşını doldurduğunda 1499'da Gilan'dan yedi Kızılbaş Sufi eşliğinde ayrılan Şah İsmail 1500 yılında Erzincan Sarıkaya Yaylası'nda toplanan Türkmen-Kızılbaş aşiretlerle yapılan büyük kurultayda "sen bizim şahımız ol" diyen 7000 savaşçıyla yola çıkmış on dört yaşında Akkoyunlu Devleti'ni yıkarak Tebriz'de "taç" giyip Safevi Kızılbaş Devleti'ni (1501) ilan etmiştir.
Bu çalışma sekiz bölümden oluşmaktadır. Kitap da Safeviyye Tarikatı ve devamı olan Safevi Devleti'nin ortaya çıkışı dayandığı kökler geçirdiği evreler ele alınmış Safevi Tarikatı ve Devleti'nin çağdaşı olan aynı coğrafyada bulunan devletlerle olan dini-siyasi münasebetleri orijinal kaynaklardan aktarılmıştır. Bu çalışma Şah İsmail'in ölümünden (1524) sonra oğlu Şah Tahmasp'ın on yıllık hükümdarlığı (1524-1533) sürecini de içine alarak son bulmuştur.
-Cengiz YILDIRIM / Şubat 2020